Geçtiğimiz Kurban
Bayramı’nda üst üste birkaç yıl Dünyanın en yaşanabilir şehri seçilen
Viyana’daydık. Viyana her yerinden sanat
fışkıran bir şehir, sürekli yaşayan, cafeleri, sarayları, müzeleri, tarihi
yapılarıyla çok hareketli, gerçekten yaşanılası bir yer. Size tavsiyemiz
merkezi bir yerde konaklamanız ve Viyana’yı çoğunlukla yürüyerek gezmenizJ Biz Graben ve Kartner caddelerine
yürüyerek 5 dk mesafedeki Singerstrasse 21/25 Apt. adlı apart otelde kaldık.
Odalar oldukça geniş ve temizdi, diğer otellere göre biraz daha fazla ücret
ödüyorsunuz ama değiyor, odada buzdolabı, mikrodalga fırın, ankastre ocak,
tabak-çanak, tencere-tava da mevcut, dilerseniz otelin karşısındaki marketten
alışveriş yapıp yemeğinizi bile pişirebilirsiniz.
Veba Anıtı |
Viyana’daki ilk akşamımız, varışımızın geç saati bulması nedeniyle kısa bir Graben-Kartner caddeleri turu sonrasında Graben caddesindeki bir cafede son buldu. Ertesi gün ise erkenden kalkıp Hallstatt’a gitmek üzere Westbahnof’a gittik. Hallstatt yazımızı ayrıca okuyabilirsiniz.. http://bicantaikibilet.blogspot.com.tr/2015/11/hallstatt.html
Viyana’daki 3.
Günümüz oldukça yoğun bir şekilde geçti. Önce Avusturya’nın Osmanlı Hanedanı
sayılan Habsburg Hanedanı’nın yazlık sarayı Schönbrunn Sarayı’nı ve bahçelerini
gezdik, ardından da müze olarak kullanılan aşağı ve yukarı Belvedere Saraylarını.
Öğle yemeğini Schmetterlinghaus’u (Kelebekler Evi) ziyaret etmeden önce yakınındaki Palmenhaus’da yedik, burada sadece belli dönemlerde Avusturya’da bulabileceğiniz ve aslında fermantasyon aşamasındaki şarap olan yerel içki Sturm’un tadına da bakma şansımız oldu. Eylül-Ekim aylarında Viyana’da bulunursanız bu hafif ve tatlı şarabın tadına bakmanızı tavsiye ederiz.
Öğle yemeğini Schmetterlinghaus’u (Kelebekler Evi) ziyaret etmeden önce yakınındaki Palmenhaus’da yedik, burada sadece belli dönemlerde Avusturya’da bulabileceğiniz ve aslında fermantasyon aşamasındaki şarap olan yerel içki Sturm’un tadına da bakma şansımız oldu. Eylül-Ekim aylarında Viyana’da bulunursanız bu hafif ve tatlı şarabın tadına bakmanızı tavsiye ederiz.
Schmetterlinghaus’da
renk renk, çeşit çeşit kelebekler için çeşitli bitkiler ve ağaçlarla tropikal yağmur
ormanları ortamı yaratılmış, bir kısmı uçarken bir kısmı kozalarında kelebeğe
dönüşmeyi bekliyorlarJ. Burayı 5 dakikada gezip kendimizi sağanak
yağmurun devam ettiği dışarıya attığımızda saat de akşamüstüne yaklaşmıştı, o
yüzden acele edip kapanış saatinden önce Naturhistorisches Museum’a (Doğal
Tarih Müzesi) gittik. Bu müze oldukça
geniş bir alana kurulmuş ve Kunthistorisches Museum’la (Sanat Tarihi Müzesi)
karşılıklı konumlanmış. Müzede oldukça detaylı kategorize edilmiş mineraller,
doğal taşlar ve meteor parçalarının sergilendiği salonların yanı sıra,
dinozorlara, milyonlarca yıllık fosillere, her türlü hayvan ve bitki türlerine
ait fotoğraflara ve doldurma örneklerine, insanın evrim sürecini anlatan salona
kadar toplam 39 salon bulunuyor. Tümünü detaylıca gezmek için 2 gün ayırmanız
gerekebilir, biz 2 saatlik hızlandırılmış tur ile tüm salonları gezip, ancak en
çok etkilendiğimiz örnekler önünde oyalanabildik. Bugünkü son durağımız da
otelimize dönüp üstümüzü değiştirmeden önce uğradığımız yol üstündeki Mozarthaus’du.
Mozart’ın 1784-1787 yılları arasında
yaşadığı bu apartmanı da vaktiniz varsa dolaşmanızı öneririz. Klasik müziğin
cenneti Viyana’da Cuma ve Cumartesi akşamları birçok klasik müzik konserini
dinleme olanağına sahip olabilirsiniz, özellikle de Karlkirsche’deki konserler tercih
ediliyor.
Viyana’daki
4.günümüz doğum günüme denk geldiJ İlk kez doğum günümü yurtdışında ve oldukça
koşuşturmacalı geçirdim ama her anı çok keyifli ve dolu dolu geçtiJ Öncelikle
Habsburg Hanedanlığı’nın kışlık sarayı Hofburg Sarayı’nı gezdik ve bir kez daha
tüm ihtişama hayran olduk.J
Ardından,
Aziz Stephan Katedrali’ni, Viyana Sanat Tarihi Müzesi’ni, Karls
Kilisesi, Votiv
Kilisesi, Rathaus’u ve Madame Tussaud Müzesini (birçok Madame Tussaud
Müzesine göre oldukça vasattı) yine hızlıca gezip kendimizi Viyana’nın
devasa lunaparkı
Prater’e attıkJ. Eğer
cesaretliyseniz Prater’de çok eğlenebilirsiniz, izlerken bile nefesimin
kesildiği birçok atraksiyon mevcutJ. Ayrıca oldukça eski görünen ama en tepeden tüm
Viyana’yı kuşbakışı görebileceğiniz dönme dolaba ise mutlaka binmenizi
öneririz.
Sanat Tarihi Müzesi-Kristal Parçalar |
En Sevdiklerimle:) |
Rathaus |
Prater'den kuşbakışı Viyana |
Madame Tussaud-Mozart |
Prater’den sonra, 1 ay önceden rezervasyon yaptırdığımız, şnitzeliyle ünlü Figlmüller’in yolunu tuttuk. Rezervasyonlu gitmeniz niçin önemli, kapının dışına taşmış uzuuun kuyruğu beklemeden doğrudan sizin için hazırlanan masaya geçip oturmanız için! Rezervasyon olmasına rağmen masa boşalması için bekliyorsunuz. Şnitzeline gelince, evet oldukça lezzetli, biz yanında patates salatası ve limonlu bira tercih ettik ama porsiyonlar çok büyük, sipariş vermeden bu noktayı da göz önünde bulundurmakta fayda var, fiyatlar ise çok pahalı sayılmaz, gitmişken Viyana’da bir akşam yemeği de burada yenilebilir. Tatlılarımızı ise yine Viyana’da oldukça meşhur bir tatlı olan Sachertorte’siyle ünlü Cafe Sacher’de yedik. Bir diğer meşhur tatlı olan Apfelstrudel bizim damak tadımıza pek uymasa da Sachertorte fena değildiJ
Sachertorte ve Apfelstrudel |
Devasa Şinitzeller:) |
Bizim Viyana maceramız çok hareketli, koşuşturmacalı ve eğlenceli geçti, dileriz sizler de bizim kadar keyif alırsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder