Granada

İspanya'nın kendine münhasır, tamamen orijinal şehri Granada...
Valencia'dan yola çıkıp, Sevilla'ya giderken uğradığımız Granada şehrinde bir çok güzellikle karşılaştık. Şehre girer girmez ilk yaptığımız şey tabi ki, bütün büyüklüğü ve haşmeti ile bizi karşılayan El Hamra/Al Hambra sarayını gezmek oldu. Saray bütün şehre hakim bir tepeye inşa edilmiş ve çok çok büyük bir araziye sahip.

Al Hambra Sarayından Bir Görüntü

Al Hambra Saray Bahçesi

Zaten buraya gittiğiniz zaman sadece bu sarayı değil, onunla birlikte Generalife diye isimlendirilen harika bahçelere sahip başka bir sarayı ve Palacio de Charles V sarayını görme imkanınız oluyor. Çok büyük bir alana yayıldığı için, hem dış kısmını hem de iç kısımlarını gezince gerçekten çok ama çok yoruluyor insan.

Generalife

Palacio de Charles V

Daha sonra bu tepeden şehirin içine doğru devam ettik. Şehrin içinde bir parka yerlestirilen Kristof Kolomb Anıtını gördükten sonra Granada Katedralini görmeye gittik.
İçine girme fırsatımız olmadı ve dış kısmında da biraz tadilat vardı ama yine de dışardan görüntüsü bizi etkilemeye yetti.

Bu yorucu günün sonunda bizi akşam gerçekten çok etkileyici ve muhtemelen sadece Granada'da görebileceğimiz bir şov bekliyordu. Flamenko'yu gerçekten doğduğu şehirde ve semtte hatta doğduğu mağaraların içinde izleme fırsatımız oldu. Sacromonte/Sagramonte bölgesi çingene mahallesi olarak isimlendirilmiş. (Anlatılan bir hikayeye göre Türkiye'de yaşayan çingenelerin "Gırnata" diye kullandıkları kelime, çingene mahalleleri ile meşhur olan Granada şehrinden gelmektedir.) Bu bölgede, geçmişten günümüze kadar kalmayı başaran bir kültür ve yerleşim var. O sokaklarda yürürken gerçekten kendinizi o dönemde hissedebiliyorsunuz. Bazı ekipler içini beyaz kireş ile boyayıp, birkaç masa attıkları mekanlarda size Flamenko şov yapıyorlar. Buralara kadar gelmişken, böyle orijinal bir gösteriyi kaçırmayın deriz.

Bize Flamenko'nun Hasını Gösteren Sempatik Ekip

Daha sonra bu bölgeden şehir merkezine dönerken Sacromonte'nin biraz kuzeyinde kalan Albaıcin bölgesinden geçtik. Burası da eski bir Müslüman mahallesi ve dünya mirası olarak koruma altında tutuluyor.

Granada bizim tahminimizin üzerinde, bize İspanya turumuzda gayet güzel anılar bıraktı. Olur da yolunuz düşerse Al Hambra'yı gezmeden ve başka yerde bulamayacağınız orijinal Flamenko şovunu izlemeden sakın geri dönmeyin deriz...

Herkese iyi gezmeler dileriz...