Disneyland Paris...

Sıra geldi, Paris seyahatinin bir tam gününü ayırmanızı sonuna kadar hak eden Disneyland anılarımızı paylaşmaya..Disneyland için biletlerimizi Paris'e indiğimiz ilk gün havaalanındaki danışmadan almıştık, bu nedenle sabahtan otelden çıkıp Strasbourg Saint-Dennis'den M4 hattı metrosuna bindik ve RER A hattının geçtiği istasyona (Les Halles) ulaştık. Burdan Marne-la-Valley Chessy yönüne giden trene binip son durakta inince Disneyland'a ulaşmanız yaklaşık 35-40 dakika sürüyor. Disneyland'da Park Disneyland ve Walt Disney Studios olmak üzere iki ana park mevcut. Biz her ikisi için de bilet aldığımızdan ve görmek istediğimiz çok atraksiyon olduğundan hemen dolaşmaya başladık. Bazı bölümlerin diğerlerine göre daha fazla rağbet gördüğünü ve bekleme sürelerinin 55-60 dk'yı bulduğunu farkettiğimizden gezi planını bunu dikkate alarak yaptık. Bazı bölümler için önceden gidip rezervasyon da yaptırabiliyorsunuz, böylece vaktiniz gelene kadar diğer bölümleri gezme ve vaktiniz geldiğinde rezervasyon yaptırdığınız atraksiyona sıra beklemeden giriş yapma şansınız oluyor.


Biz öncelikle Walt Disney Studios'a girdik. Girer girmez hemen çocukluğunuza dönecek ve etrafa bakmaktan başınız dönecek, garanti ederiz:) İlk olarak filmin efektlerini 5D olarak yaşatan Armageddon'a girdik, sonrasında adrenalinizi tavana çıkartan the Twilight Zone Tower of Terror ve  Rock'n Roller Coaster'a bindik, hepsi de çok ama çok eğlenceliydi. Tabii Rock'n Roller Coaster bu parkın en çok rağbet gören yeri olduğundan,  yaklaşık 45 dakika sıra beklemeyi göze almanız gerekiyor.  Bu parkta ayrıca, ünlü filmlerdeki özellikle kaza, yangın, sel vb. sahnelerin nasıl çekildiğini size efektleriyle birebir anlatan Studio Tram Tour'a katıldık. Hepsi de çok ama çok keyifliydi. Diğer kısımlardaki bekleme süreleri fazla olduğundan ve Disneyland Park'ta daha fazla görmek istediğimiz şey olduğundan öğleye doğru Walt Disney Studios'dan çıktık.

Walt Disney Studios

Walt Disney Studios- arka planda Hollywood ve Tower of Terror
Walt Disney Studios'da çok güzeldi ama Disneyland Park kesinlikle muhteşemdi!! Bir de bu yıl Disney'in 20. kuruluş yıldönümü olması nedeniyle, hava karardıktan sonra Sleeping Beauty Castle üzerinde yapılan lazer şov ve animasyon gösterisini izlemek de nasip oldu..Walt Disney Studios için 3 saatlik bir zaman ayırdığımızdan öğleden sonraki tüm zamanımızı Disneyland Park'a ayırdık, neredeyse tüm atraksiyonlara katıldık, çok ama çok eğlendik:) Disneyland'a çocuklarınızla ve kalabalık bir grup ile gidip gitmeyeceğinize göre katılabileceğiniz atraksiyonlar değişir ancak adrenalin bakımından  öne çıkanlar Big Thunder Mountain, Buzz Lightyear Laser Blast, Indiana Jones, Space Mountain, Pirates of the Caribbean ve Star Tours. Ayrıca yine kalabalık gruplar ve çocuklu aileler için Disneyland içerisindeki otellerde konaklamak ve geziyi birkaç güne yaymak daha uygun olabilir. 

Atraksiyonlar ve Disneyland ile ilgili detaylı bilgi için aşağıdaki linkten de  faydalanabilirsiniz.  

http://international.disneylandparis.com/index.html

Disneyland Park

Sleeping Beauty Castle




Space Mountain

Buzz Lightyear Laser Blast


Sleeping Beauty Castle hava kararırken


Disneyland içerisinde alışveriş yapıp kendinizi kaybedeceğiniz, çocuklarınızı mutluluktan uçacak hale getirebileceğiniz bir çok mağaza mevcut:) Bu mağazalarda hem sevdiklerinize hem de kendinize hatıra olarak alabileceğiniz, t-shirtten, çantaya, kırtasiye ürünlerinden, kupalar, anahtarlıklar, termoslar, magnetler ve kutu kutu çikolatalara kadar her çeşit renkli, çekici ürünü bulabilirsiniz. Ayrıca Park içerisinde yemek yiyebileceğiniz bir çok restoran ve cafe de mevcut. 

Bizde, akşamki gösteriden önce alışverişlerimizi tamamlayıp,yine yol üstündeki  pub'lardan birinden biralarımızı kaptık ve muhteşem ışık şovunu ve animasyonları seyretmek üzere Sleeping Beauty Castle karşısındaki yerimizi aldık.. Disneyland'dan çıktığımızda gece 23:30 olmuştu, neredeyse 12-13 saatimizi ayakta, ordan oraya koşuşturarak, yer yer 1-2 saat sıra bekleyerek geçirdik ama tüm bunlara kesinlikle değerdi!!




Böylece, 4 gece 5 günlük Paris gezimizi sonlandırdık.  Gitmeden önce biraz araştırma yapıp, görmek istediğiniz yerleri belirleyip, mesafelere göre planınızı yaparsanız, bu süre Paris'i doya doya gezmek için  gayet yeterli oluyor. En önemli nokta, merkeze ve metro duraklarına yakın bir otelde konaklamak. Metro haritasını da çözdükten sonra her yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Paris anlatıldığı gibi öyle çok pahalı bir yer de değildi, biz son gün bütçemizin çok altında harcama yaptığımızı farkettik (tabii kalan parayla Türkiye'ye dönmek yerine hepsini Galeries Lafayette'te harcamayı tercih ettik o ayrı:) Yeme-içme konusunda lüks restoranlar yerine daha orta halli yerleri tercih ederseniz ve metro biletleriyle, museum pass'i, Disneyland biletlerini vs. hallettikten sonra çok da fazla bir bütçeye de ihtiyacınız yok. Bu nedenle hepinize mutlaka Paris'i gidip görmenizi, bu romantik ve büyülü kenti doya doya yaşamanızı tavsiye ederiz:)


Bol seyahatli, gezmeli,tozmalı günler:)

Sevgilerimizle,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder