Las Vegas’taki
son günümüzü Stratoshpere’e çıkmak ve Las Vegas’ın biraz dışındaki North
Premium Outlette alışveriş yapmak üzere planlamıştık. Akşam ise San Diego’ya gitmek
üzere yola çıkacaktık, ancak gün planladığımız gibi gitmedi ve bazı aksilikler
oldu. Otelden geç çıktığımız için direk alışveriş yapmaya gittik
dolayısıyla Stratosphere’e çıkamadık ama başından beri bu yüksek mi yüksek
kulenin tepesinden atlayacağım diye tutturan eşim -ben kendimi alışverişe
kaptırmışken- kuleden (tabiki yukarıdan bağlı halatlarla) atlayıverdi.J Ben yüreğim dayanmayacağı için izleyemem
demiştim zaten o yüzden de gruptaki diğer erkek arkadaşımız gidip kendisini fotoğraflayacaktı ama hepimiz kendimizi
alışveriş çılgınlığına kaptırdığımızdan, garibim tek başına adrenalin dolu dakikalar
yaşayıp geldiJ
Las
Vegas’ta
alışveriş olayından kısaca bahsedecek olursak, daha önce Ross’ta kısa
bir alışveriş
yapmıştık ve burada oldukça uygun fiyata elbise, ayakkabı ve çantalar
bulmuştuk. Asıl methini duyduğumuz North Premium Outlet ise oldukça
geniş bir alana yayılı
ve birçok markanın outlet’leri var, gelmeden önce sitesinden indirimli
kuponları bastırabiliyorsunuz, orada da dağıtılan kataloglarda farklı
oranlarda
indirim kuponları yer alıyor. Amerika’da alışveriş olayı eskiden çok
avantajlıymış ancak doların tavan yaptığı son 1-2 yılda TL’ye
çevirince acaba değmez mi diyorsunuz. Yine de birçok mağazanın
outletinin
olması ve indirim kuponları sayesinde, çok da gereksiz şeylere
yönelmeden
efektif bir alışveriş yapabilirsiniz. Biz de akşam kapanış saatine kadar
o
mağaza senin bu mağaza benim dolaşıp durduk ve tabiiki San Diego’ya
gitmek
üzere yola çıkmamız akşam 11’i, varışımız ise sabaha karşı 4’ü buldu!
San
Diego’daki otelimize vardığımızda resepsiyondaki görevlinin check out mu
yapacaksınız demesi ise hiç aklımdan çıkmıyor.J
Las Vegas’ta
otelden ayrılmadan beyler gidip Chevrolet Tahoe marka bir araba kiraladı, bu
araba, bagajının geniş olması, hem valizleri hem de alışveriş torbalarımızı
alabilmesi ve de uzun yolda rahatça uyuma imkanı tanıması açısından özellikle tercihimizdi. San Diego - Las Vegas
arası hiç mola verilmezse 4,5-5 saat sürüyor ama biz molalarla ve San Diego’da
otelimizi ararken polise yakalanmamız ve ceza yememiz neticesinde ancak sabaha
karşı otele vardık. Evet, yalnış okumadınız, Amerika’da trafik cezası yedik arkadaşlarJ Hem de gecenin 3’ünde, oteli bulmak için
adresi GPS’e yazmaya çalışırken otobanda aşırı yavaşladığımız için! Polisin
sirenleri açarak arkamızdan gelmesi ve bir yandan da “don’t stop here, don’t
stop here, go ahead go ahead” diye megafonla bağırması hepimizin yüreğini
ağzına getirmedi de değil. Hem de az buz değil tam 350 USD’lik ceza yazdılar ve
İstanbul’a döndükten sonra internet üzerinden bu tutarı ödemek durumunda kaldık!
|
Kiraladığımız Amerikan stayla araba:) |
San
Diego’ya
olaylı ve geç varışımız nedeniyle otelde birkaç saatlik bir uyku ve duş
çok iyi
geldi. Sabah 10 gibi bu sefer gerçekten :) check out’u yapıp yine düştük
yollara. San Diego çok ama çok güzel
bir şehir, bir gün Amerika’ya yerleşsem kesinlikle burada yaşamak
isterim, zaten Amerikalılar da Sun Diego olarak adlandırdıkları bu şehri
Amerika'nın en güzel şehri ilan etmişler.
Biz
yine kısıtlı zaman diliminde sadece ve sadece arabayla şehri turlayıp, Coronado Adasını ve San Diego hayvanat bahçesini
gezebildik. Ama bir dahaki seyahatimizde San Diego’ya daha fazla zaman ayırıp,
Balboa Parkı, balina şovuyla ünlü Sea World’ü, Doğal Tarih Müzesini görmeyi ve
buraya kadar gelmişken tabiki Meksika’ya da gitmeyi istiyoruz.
|
San Diego Limanı |
|
San Diego Şehir Manzarası |
|
Coronado Adasına Hoşgeldiniz! |
|
Amerika'nın ünlü geniş bulvarları:) |
|
San Diego Hayvanat Bahçesi |
|
Çok Sevimliydi:) |
|
Hayatımda Gördüğüm ilk ve tek kutup ayısı! |
|
San Diego Hayvanat Bahçesinin Misafirleri |
Batı Amerika
seyahatimizin son ayağı olan Los Angeles yazısında görüşmek üzereJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder