Gaziantep Gurme Turu

Bu yıl Mayıs ayında,  Gaziantep'te günübirlik gurme turu yapma furyasına bizde uyduk. İş yerinden 8-10 kişilik bir ekiple yaptığımız bu günübirlik tur hem Gaziantep'i kısa da olsa gezmemizi hem de midemizin bayram etmesini sağladı..

Gaziantep Kalesi
Uçuş tarihinden iki ay önce Anadolu Jet'ten aldığımız uçak bileti kişi başı gidiş-dönüş 75 TL'ye geldi. Sabah 07:00 uçağıyla gidip, akşam 20:00 uçağıyla da İstanbul'a döndük. Gaziantep'e indiğimizde gruptan Gaziantep'li olan bir arkadaşın babasının ayarladığı midibüs ve sempatik şoförüyle düştük yola..



İlk durak kahvaltıdan önce Katmerci Zekeriya idi. Ama şoförümüz Müslüm bey asıl katmerin Katmerci Abdo Usta'da yenilmesi gerektiğini söyleyince ikiletmedik ve soluğu Katmerci Abdo Usta'da aldık :) İyiki de almışız, hala tadı damağımızda, şu hayatta yediğimiz en lezzetli şeylerden biriydi katmer!!  Annelerimizin biz küçükken yaptığı katmerlerden oldukça farklı bu katmer. Yufka arasına kaymak ve bol antep fıstığı konularak yapılıyor sıcak sıcak servis ediliyor ve inanılmaz lezzetli..Sabah 10'a kadar bulabileceğiniz bu katmeri tatmadan sakın ha dönmeyin:) Sonrasında kahvaltıya gideceğimiz için tadımlık (10 kişiye 5 porsiyon ) aldık ama sonradan çok ama çok pişman olduk daha fazla yemediğimize:( O kadar lezzetli o kadar güzeldi ki, şuan hepimiz de Gaziantep'e sadece katmer yemeye tekrar gideriz diyoruz..


Leziz mi leziz katmerler


Katmerci Abdo Ustada ödediğimiz cüzi hesaptan (5 porsiyon + 10 çay =35 TL) sonra kahvaltı için bize önerilen Bayazhan'a doğru yola çıktık. Bayazhan 1909 yılında yapımı tamamlanmış tarihi bir han, içerisinde restoran olarak hizmet veriliyor. Bir tütün tüccarı olan, o dönemde Gaziantep'in Hasankeyf tütününü kendine ait deve kervanı ile Mısır'a ihraç eden Bayaz Ahmed Ağa, ortağı ile birlikte Halepli bir mimar ve taş ustalarına yaptırmış. Bayazhan iyi hoştu, mutlaka görülmesi gerekiyordu da, kahvaltı için gidilebilecek bir yer değilmiş, zaten gittiğimizde restorandaki görevliler de özel bir kahvaltı sunmadıklarını,standart bir kahvaltıları olduklarını söylediler. Yine de oturup mükkellef bir sofra ile kahvaltımızı yaptık, tarihi hanın çeşitli köşelerinde fotoğraflarımızı çektik.

Bayazhan girişi





Bayazhan'da edilen kahvaltının sonrasında hem yediklerimizi hazmedip, meşhur kebapçı Halil Ustaya yer açmak hem de Gaziantep sokaklarını arşınlamak için düştük yola.. Çarşıdan ve telkari ustalarının, esnafın dükkanları önünden geçerek Atatürk Anı Müzesi'ne vardık. Müze olarak kullanılan bu geleneksel Antep evi iki binadan oluşmakta ve ortak avluya bakan binanın biri 2 diğeri 3 katlı. Müze içerisinde Atatürk araştırma kitaplığı, çalışma odası, çok amaçlı sergi salonları vs. de bulunmaktadır. Atatürk Müzesi'nin hemen yanında da Oyuncak Müzesi bulunmakta.



Atatürk Anı Müzesi

Atatürk Anı Müzesi'nden çıktıktan sonraki durağımız meşhur Zeugma Mozaik Müzesi oldu. Gaziantep eski tekel fabrikası arazisi üzerine kurulan ve 3 binadan oluşan bu müze, hamam mozaikleri, Fırat kenarındaki villalarda yer alan mozaikler, Poseidon, Dioynsos ve Euphrates villalarına ait mozaikler, Bizans dönemi kilise mozaikleri ve dünyaca ünlü Çingene Kız mozaiğine ev sahipliği yapmaktadır.

Meşhur Çingen Kız Mozaiği





Zeugma Mozaikleri
Zeugma müzesini ziyaretimiz sonrasında artık acıktığımıza kanaat getirip doğruca Halil Usta'ya yollandık. Gaziantep'te İmam Çağdaş ve Halil Usta meşhur kebapçılardan sayılıyor. Biz yine Gaziantep'li arkadaşımızın yönlendirmesiyle Halil Ustaya gittik ve kalabalık ama bir o kadar da seri işleyen bir kebapçı bulduk karşımızda. Hemen bizim için yerler ayarlandı, siparişler alındı ve müthiş lezzetli etlerin, küşlemenin, bol domatesli, nar ekşili salatanın, bol köpüklü ayranın keyfine afiyetle varıldı.

Halil Ustadan çıktıktan sonra, meşhur baklavacı Koçak'a uğranıp tadımlık baklavaları yedikten ve Gaziantep'e gelirken arkadaşlardan alınan siparişleri tamamlandıktan sonra sıra geldi  Bakırcılar Çarşısı'nı gezip, salça, antep fıstığı, baharat,sabun vb. alışverişleri yapmaya.  Ama öncesinde, yol üzerindeki Kaleoğlu Mağarasına uğradık. Gaziantep Kalesi eteklerinde bulunan ve kentin Fransızlar tarafından işgali sırasında hububat ve cephanelik deposu olarak kullanılan 500 yıllık bu mağara içerisine otantik bir düzenleme ile yöresel yiyecek ve içecekler sunan bir cafe açılmış.

Kaleoğlu Mağarası


Mağarayı gezip çıktıktan sonra, yine yol üzerinde hem baharat, hem çeşit çeşit antep fıstığı, melengiç, salça, doğal sabun vb. satın alabileceğiniz dükkanlara uğradık. Aynı yol üzerinde çeşitli bakırcı ustalarına, telkari ustalarına selam verip yolu dümdüz takip ederek Bakırcılar Çarşısı'na vardık. Çeşit çeşit, boy boy bakır cezveler, kahve fincanları, lokumluklar, sahanlar, bardak altlıkları, el işlemeleri, göz nurları daha neler neler.. Yine ekip olarak dağılıp kendimize göre uygun bulduğumuz yerlerden alışverişlerimizi yaptıktan sonra yine meşhur Tahmis Kahvesi'nde oturduk yorgunluk atmak için. Artık akşamüstü olmuş, mideler dolu, ayaklar yorgun, sıcaktan bunalmış halde Kahvenin ağaçlıklı gölgesinde oturup, nane çayı, türk kahvesi ve Tahmis Kahvesi içerek, melengiç çitleyerek vakit geçirdik, yorgunluğumuzu attık ve tabiki aldıklarımızı birbirimize gösterdik:) 

Bakırcılar Çarşısı


Bakırcılar Çarşısı

Tahmis Kahvesi

Yola çıkma vakti geldiğindeyse, dehşet içinde Antep'e gelip baklava yiyemeden gidiyor olduğumuzu farkedince hemen şoförümüz Müslüm Bey imdada yetişti. Hemen bizi yol üstündeki Çelebioğulları Baklavalarına götürdü, hızlıca 1 kg baklavayı orada gömüp, havaalanına doğru tekrar yola düştük. Zamanımız kalmış olsaydı Müslüm Bey'in evine de gidip, eşinin bizler için yaptığı mercimek köftesinin de tadına bakmayı çok isterdik ama maalesef uçuş saatimiz gelmişti.. Havalanında işlemleri tamamlayıp, yorgun argın kendimiz uçağa attık, ancak bu sefer de uçakta adı olan ve boarding pass'ten geçtikten sonra uçağa binmemiş bir yolcunun uçakta bulunmaması nedeniyle, yaklaşık 1 saat kadar uçakta bekletildikten sonra nihayet havalandık ve İstanbul'a döndük..

Haftasonu ister 1 gece konaklamalı ister, sabah gidip akşam dönmeli, nasıl tercih ederseniz edin, Gaziantep Gurme turunu mutlaka yapın deriz. Hem mideye hem göze hitap eden bu Doğu şehrinin büyüsüne kapılıp gitmemek insanın elinde değil zira..

Keyifli günler dileriz,



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder